YSP ismini HEDEP Olarak Değiştirdi, Partinin Eş Başkanları Tülay Hatimoğulları Oruç ve Tuncer Bakırhan

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) 4. Olağanüstü Kongresi’nde ismini değiştirdi, yeni eş genel başkanlarını seçti. YSP’nin yeni ismi Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) olarak belirlendi. Eş genel başkanlıklara ise Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç ve Siirt Milletvekili Tuncer Bakırhan seçildi.

Tuncer Bakırhan, iktidarın politikalarını eleştirirken, “Özgürlükçü demokratik yeni bir anayasa için varız” mesajı verdi.

Tülay Hatimoğulları Oruç ise yeni seçim ittifakı politikasını, “Yeni dönemde bileşen ve ittifaklarımızla beraber en geniş toplumsal ve demokratik ittifakı kuracağız” sözleriyle açıkladı.

YSP’nin 4. Olağanüstü Kongresi, “Özgürlük için yeniden” sloganıyla, aNKARA Atatürk Spor Salonu’nda yapıldı.

Divan Başkanlığına seçilen Meral Danış Beştaş, Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları Oruç’un eş genel başkanlığına aday gösterildiğini duyurdu.

Partinin ismi de, tabandan gelen “Kürt siyasi hareketini temsil eden siyasi parti isimlerini çağrıştıran bir isim olması” yönündeki talepler doğrultusunda değiştirildi. Yeni isim konusunda, iki seçenek öne çıktı ve parti yönetimi, “Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi” (HEDEP) adı üzerinde karar kıldı. Partinin yeni ismini de Meral Danış Beştaş açıkladı.

YSP’nin sosyal medya hesaplarından da partinin yeni logosu, “Coşkusu salonlara sığmayan direngen, kararlı, cesur halkımız; mücadelenin gerçek sahipleri” ifadeleriyle paylaşıldı. HEDEP’in “bilge ağaç içinden doğan güneş” olarak tariflenen logosunun YSP’den tek farkı ise ağaç gövdesinin ve genel çerçevedeki renk değişikliği oldu.

logo

Demirtaş, Yüksekdağ ve tutuklu eski milletvekillerinin mesajları okundu

Kongreye, eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattiin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ile tutuklu eski HDP milletvekilleri mesaj gönderdi.

Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası “aktif siyaseti bıraktığını” açıklayan Demirtaş, eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı ile birlikte gönderdiği mesajında, “Kongremizin başarılı olması dileğiyle tüm katılımcıları, delegeleri, dostlarımız ve kongreye gelemeyen halkımızı yürek dolusu hasretle selamlıyor, özgür yarınlarda görüşebilmeyi ümit ediyoruz” görüşüne yer verdi.

Yüksekdağ ise “Bizleri yenileyen mücadele sürekliliğidir. Duruma teslim olmamaktır. Demokratik özgürlükçü kadın çizgimize ağır saldırılar düzenleyenler, bin bir komplo, hileyle güçten düşürmeye çalışanlar bir kez daha yenilenme enerjimiz karşısında bozguna uğrayacaklar” ifadelerine yer verdi.

Hatimoğulları Oruç’tan Kürt sorununun çözümü ve ittifak mesajı

Eş başkan adaylığının ilan edilmesinden sonra kürsüye gelen Tülay Hatimoğulları Oruç ise barışın yolunun Kürt sorunu ve Filistin sorununun çözümünden geçtiğini söyledi:

“Kürt düşmanlığı, Rojava’da ve Başur’da askeri varlıktaki ısrarı bölgeyi kan gölüne çeviriyor. Sivillerin yaşam alanlarını bombalayarak savaş suçu işliyor. Derhal bundan vazgeçilmelidir. On binlerin huzurunda Arap dünyasına çağrımızdır; Orta Doğu’da huzur ve barışın yolu Kürt ve Filistin sorununun çözülmesinden geçer. Bu sorunların çözümü için herkesi tarihi sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyoruz!”

Kürt sorununun sadece Kürtlerin değil, tüm kesimlerin sorunu olduğuna işaret eden Hatimoğulları Oruç, barışı inşa etmek için Abdullah Öcalan’a uygulanan tecritin kaldırılması gerektiğini kaydetti. Hatimoğulları Oruç, “Tecrit derhal kalkmalı, biran önce Sayın Öcalan özgürlüğüne kavuşmalıdır” dedi.

Filistin sorununa da değinen Hatimoğulları Oruç, çatışmaların bir an önce durması çağrısı yaptığı konuşmasında, “Kudüs’e, Mescidi Aksa’ya ve Gazze’ye dönük saldırılarda siviller katlediliyor. İsrail’in 100 yılı aşkındır Filistin toprakları üzerinde devam eden işgal politikasını redediyoruz” görüşünü dile getirdi. Hatimoğulları Oruç, gerek Filistin ve gerekse Kürt sorununun çözümünün “demokratik konfederalizmden” geçtiğini savundu.

‘Bileşen ve ittifaklarımızla en geniş demokratik ittifakı kuracağız’

14 ve 28 Mayıs seçim sonuçlarına da değinen Hatimoğulları Oruç, yaz ayları boyunca, partililerle toplantılar yaptıklarını ve “hatalarından dersler çıkardıklarını” anlattı.

“Yerelden merkeze, merkezden yerele doğru” yeni yapılanma sürecinde olduklarına işaret eden Oruç, güçlendirilmiş yerel yönetim anlayışını hakim kılacaklarını söyledi. Muhalefeti de eleştiren Hatimoğulları Oruç, yeni ittifak politakalarını ise şöyle açıkladı:

“Egemen bloklara karşı ezilen ve sömürülenlerin hak, adalet, özgürlük, barış, demokrasi mücadelesinin tarihsel ittifakıyız. Faşist-otoriter rejim kendini tahkim ederken mücadeleyi seçimlere, sandıklara hapsetmek isteyen ana muhalefete de bir çift sözümüz var; mücadele alanlarda, fabrikalarda, sokaklarda, köylerde, mahallelerde halkın arasında olur. Bizler ittifak politikalarımızı yeniden gözden geçirdik. Yeni dönemde bileşen ve ittifaklarımızla beraber en geniş toplumsal ve demokratik ittifakı kuracağız.”

Bakırhan: Erdoğan yeni anayasa gündemine sarıldı

Eş Genel Başkan adayı olarak kürsüye çıkan Tuncer Bakırhan, konuşmasına, katılımcıları Kürtçe selamlayarak başladı.

Bakırhan da Öcalan’a tecritin kaldırılması, Filistin ve Kürt sorunu konusundaki görüşlerini dile getirdiği konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “yeni anayasa” çağrısına da yanıt verdi. Erdoğan’ın yine “yeni anayasa gündemine sarıldığını” belirten Bakırhan, partisinin bu konudaki görüşlerini şöyle anlattı:

“Bu anayasanın özgürlükler için gündeme getirilmediğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Siyasi partileri kapatan, kayyım rejimi ile halkın iradesini gasp eden, AİHM’i tanımayan, İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede iptal eden, emekçilerin grev hakkını yasaklayan, Gezi direnişçilerini rehin alan, demokratik siyasete kumpas kurup hukuku ayaklar altına alan, Cumartesi Annelerini her hafta gözaltına alan bu iktidar, sivil anayasa yapacakmış! Nemre, bıra bihar were (Ölme, bahar gelsin) diyor bizim Kürtler.”

kongre

‘Rojova’nın statüsü tanınmalı, ilk tanıyan Türkiye olmalı’

Filistin’de yaşananların çok tanıdık olduğunu kaydeden Tuncer Bakırhan, benzer ölüm ve acıların Rojovada’da yaşandığını ifade etti.

Orta Doğu’da demokrasi ve özgürlüklerin önündeki en büyük engelin iktidarın kendisi olduğunu savunan Bakırhan, sorunun çözümünün yolunun “Rojova’nın statüsünün resmen tanınması olduğunu söyledi.

Bakırhan, “Buradan net bir şekilde ifade etmek istiyorum: Rojava’nın statüsü resmi olarak tanınmalıdır! Bu statü ilk olarak Türkiye tarafından tanınmalıdır” görüşünü dile getirdi.

Yeni dönemde de önlerinde çok önemli “virajlar” olduğunu vurgulayan Bakırhan, yaklaşan yerel seçimlere işaret etti, kayyum atanan belediyeleri geri alacaklarını söyledi.

Parti yönetimi yenilendi

Kongrede eş genel başkanların yanı sıra, 80 üyeli Parti Meclisi (PM) ile Merkez Disiplin Kurulu ve Uzlaşma Kurulu üyeleri belirlendi.

Daha önce HDP yönetiminde yer alan Ebru Günay, Tayip Temel, Mehmet Rüştü Tiryaki’nin de aralarında bulunduğu isimler HEDEP PM listesinde yer aldı.

Kaynak: BBC

Total
0
Shares
Related Posts