İzmir’de yaşayan ev kadını Gülsüm Alakoyun, çocukluğundan beri tekrarlayan akciğer enfeksiyonu nedeniyle EÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’ne başvurdu. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Pervin Korkmaz’ın akciğer naklini uygun gördüğü Alakoyun, yaklaşık bir yıllık bekleme süresinin sonunda, trafik kazası geçiren genç bir kadının ailesi tarafından organlarının bağışlandığını öğrendi.
Yapılan tetkiklerde kan grubu ve boy uyuşmasının ardından EÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Cerrahisi Kliniği Akciğer Nakli Birim Sorumlu Uzmanı Doç. Dr. Ali Özdil ve ekibi tarafından ameliyata alınan Alakoyun’a 25 Mart günü 14 saat süren operasyonla çift taraflı akciğer nakledildi.
Ameliyatla sağlığına kavuşan ve yoğun bakım servisinde tedavisi devam eden Alakoyun, kameralara el salladı.
‘Komplikasyonları başarıyla atlattı’
Gülsüm’ün bir yıldır devam eden enfeksiyon nedeniyle akciğer fonksiyonlarını yitirdiğinin tespit edildiğini söyleyen Doç. Dr. Ali Özdil, “Bir yıldır bekleme listesindeydi. Gülsüm için uygun bir bağışçı olduğu söylendi. İki gün önce geçirdiği bir kaza sonrasında beyin ölümü gerçekleşen bir donör olduğu söylendi. Kan grubu ve boyu Gülsüm ile uyumluydu. Gülsüm de listemizde organa en acil ihtiyacı olan hastalarımızdan biriydi.
Cumartesi günü sabah başlayan bir maratonla birlikte akşam 19.30’dan 20.00’a kadar süren operasyonda, geniş bir ekibin katılımıyla iki taraflı akciğer naklini uyguladık. Bu hastalarda operasyonlar ne kadar başarılı olsa da sonrasında komplikasyonlar gelişebiliyor. Enfeksiyon, kanama gibi komplikasyonları Gülsüm başarılı şekilde atlattı” dedi.
‘Enfeksiyon nedeniyle yapışıklık oluyor’
Operasyonda kalabalık ve sürekli değişen bir ekip olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Özdil, “Bu hastalarda en büyük problemlerden birisi kendi akciğerinin çıkartılması. Yıllardır geçirilen enfeksiyonlar nedeniyle yapışıklıklar oluşabiliyor. Bu ameliyatları çok fazla uzatıyor. Operasyonda anestezi ekipleri, kalp damar cerrahisi ekipleri ve göğüs cerrahisi ekipleri değişti. Hasta, dün itibariyle kalp- akciğer destek cihazından ayrıldı. Solunum cihazından da ayrılma aşamasına geldi. Şu anda izolasyon odasında tedavisi devam ediyor. Değerleri iyi gidiyor. Her geçen gün sağlık durumu toparlıyor” ifadelerini kullandı.
Zamanla yarışa dikkat çekti
Akciğer naklinin Türkiye’de başarıyla uygulandığına dikkat çeken Doç. Dr. Özdil, bunun yanı sıra organ bağışının erken yapılması gerektiğini vurguladı.
Doç. Dr. Özdil, “Organların zamanında bağışlanması lazım. Özellikle akciğerde bu çok önemli. Beyin ölümü gerçekleştikten sonra ne kadar çok beklerseniz akciğerlerin enfeksiyona maruz kalma olasılığı artıyor. 2-3 günden sonra bu enfeksiyon nedeniyle akciğerler kullanılmaz duruma geliyor. Nakledeceğimiz akciğerin temiz olması lazım. Beyin ölümü gerçekleştikten sonra tüm organların hızlı bir şekilde bağışlanması gerekiyor. Erken dönemde bağış istiyoruz. Gülsüm’ün bağışçısı aynı zamanda kalbini de bağışladı. O da bu hastanede yapılan operasyonla 17 yaşında bir genç kıza nakledildi. Karaciğeri Malatya’ya gitti. Orada bir hasta için kullanıldı” diye konuştu.
‘2-3 gün içinde servise çıkacak’
Gülsüm’ün hastaneye ilk olarak 2017 yılında başvurduğunu ancak nakilden tedirgin olduğu için uzun yıllar solunum cihazıyla hayata tutunmaya karar verdiğini anlatan Göğüs Hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Pervin Korkmaz, “Çocukluğundan beri tekrarlayan akciğer enfeksiyonu vardı. Tekrarlayan akciğer enfeksiyonu zaman içinde akciğerde geri dönüşümsüz hasarlara neden oluyor ve akciğer fonksiyonlarında kayba neden oluyor.
Yaklaşık 1,5 yıl önce tekrar bize başvurdu. Bu süreçte solunum yetmezliği ortaya çıkmıştı. Solunum destek cihazından neredeyse gün içinde hiç ayrılamıyordu. Dirençli enfeksiyonu da olduğu için sürekli antibiyotik kullanmak zorundaydı. Yaklaşık bir yıl kadar bekleme listesinde kaldı. Geçtiğimiz hafta sonu uygun bir aday çıktı. Operasyon sonrası hastanın durumu iyi. Tahminen 2-3 gün içinde servise çıkabilecek duruma gelebilir” dedi.
Kaynak: Medi Magazin